Dereotlu Pilav Tarifi
Pirincin gıda olarak tüketilmesinin M.Ö. 7000 yılına kadar dayandığı tahmin edilmektedir. Bu kadar uzun bir geçmişe sahip bir gıdanın birçok farklı çeşidinin olması da doğaldır sanırım. Türk mutfağında etlisi, sebzelisi, tavuklusu, ciğerlisi, fıstıklısı, vs. derken onlarca çeşit pilav çıkar. Ben de sade pilavı çok fazla sevmediğimden içine elime geçen ne varsa eklerim. Hiçbir şey bulamazsam şehriyeli yaparım. Ama verdiği güzel renkten midir, aromasını sevdiğimden midir bilmem dereotlu pilav ayrı güzeldir benim için. Tarifler arasında zaten olmasına rağmen, geçen gün pişirince fotoğraflarını güncellemiş olmak için tekrar yayınlamaya karar verdim.
Bilindiği üzere pilav zengin, fakir ayırdetmeden her sofranın vazgeçilmezidir adeta. Pekçok yemek yanında pilav olmadan yavan gelir. Şimdilerde pirinç her ne kadar bir statü göstergesi olmadan her evde pişiyor olsa da geçmişte durum bundan biraz farklıymış. 18. yüzyıla kadar pilav sadece saray sofralarında yer bulabiliyormuş kendine. Ziyafet sofralarındaki pilav çeşidi zenginliğin göstergesiymiş. Örneğin 17. yüzyılda Evliya Çelebi, Bitlis Beyi'nin kent meydanında verdiği ziyafette 13 çeşit pirinç pilavı bulunduğunu yazmış. 18. yüzyıldan itibaren ise pilav halka inmeye başlamış.
Bir bölgede halkın en çok tükettiği gıda en çok sevdikleri gıda değil, o bölgenin iklim koşullarına göre orada en kolay ve en çok yetişen gıdadır. Örneğin mısır Karadenizde çok yetiştiği için mısır ekmeğinin en çok tüketildiği bölge Karadenizdir.
Pirinç için de aynı şey söz konusu. En çok Güneydoğu Asya'da tüketilen pirincin en çok üretildiği yer de orasıdır. Hatta pirinç denince ilk akla Çin ve çubuklarıyla lapa pilav yemeye çalışan çekik gözlü Çinliler gelir sanırım. Çin hem iklimi pirinç üretimine çok uygun olduğu için hem de kalabalık nüfusunu beslemek için, bölgede çok yetişen ucuz gıda pirince yönelmiştir.
Çin'den bu kadar uzakta yaşayan türklerin pilav sevgisi de Orta Asya'dan göç etmiş olmamız ve atalarımızdan miras kalan damak zevkiyle ilintilidir bence. Uzun yıllar savaş halinde yaşamış olsalar da, Türkler sosyal ve kültürel anlamda etkileşimli bir hayat sürmüşlerdir aynı zamanda Çinlilerle. Türk saraylarına gelin gelen Çin prensesleri ellerini kollarını sallayarak gelmemişlerdir sanırım. Kendi kültürlerini, geleneklerini de beraberinde getirmişlerdir mutlaka. Pilavı bu kadar seviyor olmamız başka nasıl açıklanabilir yoksa...
Afiyetle kalın...
Malzemeler
- 1 su bardağı pirinç,
- 1,5 su bardağı kaynar su,
- 7-8 dal dereotu,
- 1 yemek kaşığı tereyağ,
- 1 yemek kaşığı sıvıyağ,
- Tuz.
Hazırlanışı
- Pirinci tuzlu suda bir süre bekletin,
- Daha sonra iyice yıkayın ve süzün,
- Tereyağı ve sıvıyağı tencereye alıp kısık ateşte tereyağını eritin,
- Pirinçleri ekleyin,
- Pirinçler kavrulurken tuzunu ekleyin,
- 5 dk kavurup suyunu ekleyin ve suyunu çekene kadar pişirin,
- Altını kapatmadan önce ince kıyılmış dereotlarını ekleyip karıştırın,
- Üzerine kağıt havlu serip kapağını kapatın ve bir süre dinlendirin.
Afiyet olsun...
13 Şubat 2017 19:21