Fırında Sebzeli Levrek Tarifi
Kış bitmeden elimdeki balık tariflerini bitirecektim kararlıydım, ama o da ne birden bire bahar geliverdi sanki. Sosyal medyada çiçek açan ağaçların fotoğrafları paylaşılıyor geçen haftadan beri. Ben de çok seviyorum doğanın o ilk uyanış halini. Ama doğa bize bu güzelliği sosyal medyada paylaşalım diye sunmuyor sadece. Uyanışın bu kadar erken oluşu acaba don olur mu, çiçekler dökülür mü diye korkutuyor beni. Çiçekleri don vurması meyvesiz kalmamız demek çünkü.
Eskiden, benim çocukluğumda böyle marketten pazardan meyve sebze alınmazdı bizde hiç. Bahçedeki meyveler meyve verirse meyve, sebzeler sebze verirse sebze yerdik. Öyle ki üniversitedeyken annem aradı bir gün (yeşil) erik yiyorum anne dedim, aa eriğe para mı verdin diye şaşırdı, anne burada erik bahçesi yok kimsenin dedim. Yeniyor mu (yani yenecek kadar güzel mi?) bari? dedi:) Böyle günlerden şimdi ne zaman annemlere gitsem mevsimli mevsimsiz her şeyin olduğunu gördüğüm günlere gelmek içimi burkuyor biraz açıkçası.
Çekmeceleri karıştırıyorum bisküviler çikolatalar çıkıyor, anne bunları niye alıyorsunuz diyorum çocuklar geliyor bazen onlara veriyorum diyor. Onlar çikolatayı her zaman yer yok mu bahçende elman armudun onlardan ver diyorum onlara burun kıvırıyorlar diyor. Sonra kendi çocukluğumu hatırlıyorum, evet meyve yemeyi hep çok sevdim ama biri çikolata bisküvi verse havalara uçardım. Bir akrabamızın bakkal dükkanı vardı. Kırklareli'de çarşamba günleri pazar kurulur. Her çarşamba babaannemle pazar dönüşü onların dükkana uğrardık. Artık yok sanıyorum Melo diye bir çikolata vardı o zamanlar Halley'e benzer bir şeydi. Her seferinde ondan verirlerdi bana. Pazar alışverişi bir an önce bitsin de dükkana gidelim diye dört dönerdim babaannemin etrafında. Şimdi Meloları yığsalar önüme dönüp bakmam. Yok yok bakarım. Hayırdır, nereden çıktı bunlar? derim, öyle duyarsız kalmam yani:)
Tarifle ilgili de söyleyeceğim şeyler var merak etmeyin. Sebzeleri fotoğrafta gördüğünüz gibi küçük küçük; iri iri görünmesini isterseniz de ince ince dilimleyin. Balık oldukça çabuk pişer. O yüzden pişip pişmediğini kontrol etmek için balığa değil sebzelere bakın. Sebzeler piştiyse eğer balık zaten pişmiştir. Sevdiğiniz başka baharatlar varsa sebzelere ekleyebilirsiniz. Aynı şekilde eklemek istediğiniz başka sebzeler olursa, brokoli ve karnabahar gibi kış sebzeleri de dahil, onları da ekleyebilirsiniz.
Afiyetle kalın...
Malzemeler
- 2 adet orta boy levrek (içi temizlenmiş),
- 1 adet soğan,
- 1 adet patates,
- 1 adet havuç,
- 1 adet kırmızı biber,
- 3 diş sarımsak,
- 3-4 defne yaprağı,
- 4 yemek kaşığı sıvı yağ,
- Tuz,
- Karabiber.
Hazırlanışı
- Soğan, patates ve havucu soyun,
- Soğanı dilim dilim, patates ve havucu küp küp doğrayın,
- Biberin çekirdeklerini ayıklayıp ince uzun doğrayın,
- Sarımsakları soyup ikiye veya dörde bölün,
- Tüm doğranmış sebzeleri derin bir kaseye alın,
- Üzerine 3 yemek kaşığı sıvı yağ, tuz ve karabiber gezdirip güzelce harmanlayın,
- Balıkları uygun boyutta bir fırın kabına yatırın,
- Kalan yağı üzerlerine gezdirin,
- Tuz ve karabiber serpip elinizle ovarak her yanına bulaşmasını sağlayın,
- Defne yapraklarını balıkların içine yerleştirin,
- Sebzeleri balıkların kenarlarına koyun,
- Tepsiyi 190 derecelik fırına verip patatesler ve havuçlar yumuşayana kadar pişirin.
Afiyet olsun...
Click to to see the recipe in English
11 Aralık 2020 18:26
07 Eylül 2020 12:16
02 Aralık 2019 21:24
04 Mart 2019 08:43