Köpeoğlu Salatası (Papaz Mancası) Tarifi
Bodrum usulü patlıcan olarak da bilinen bir mezedir köpeoğlu salatası. Buradan da anlaşılacağı üzere çıkış yeri Bodrum'dur. 1974 yılında Orhan Bey ve Nevra Hanım'ın Bodrum'da açtıkları NO 7 (Orhan ve Nevra'nın baş harfleri) adlı restoranda Orhan Bey tarafından yapılmış ilk kez. O dönemleri yaşamış, görmüş ve bu nefis mezeyi Orhan Bey'in ellerinden yeme fırsatına sahip olmuş kişilerin anlattığına göre Orhan Bey sürekli yeni meze ve yemekler dener, bunları müşterilerine tattırır ve isminin ne olması gerektiğini sorarmış ama sonunda isimlerini yine kendisi koyarmış yemeklerin. Köpeoğlunun yanı sıra Bodrum'un meşhur çökertme kebabı da ilk kez Orhan Bey'in ellerinde şekillenmiş. Çevre restoranlarda da yapılmaya başlanıp daha sonra Bodrum'a mal olmuş.
Çok büyük bir mekan değilmiş NO 7. 10-15 kişinin oturabileceği kadar sandalyesi varmış. Ama bir tane de kocaman piyano. Evet günümüzün restoran kültürüne tamamen ters bir mekanmış anlaşılacağı üzere. O günleri hatırlayanlar hasretle anlatıyor ne kadar sıcak bir mekan olduğunu. Şimdilerde ise iki kişi daha oturabilsin diye kaldırımlar işgal ediliyor. Bu konuya girsem söyleyecek çok sözüm var aslında ama bu başlığı böyle bir konuyla "işgal etmek" istemiyorum:) Tabii sadece NO 7 için geçerli değilmiş bu durum. Tüm mekanlar bu samimiyete sahipmiş. O zamanlar Bodrum günümüzde olduğu gibi turist istilasına uğramamış olduğu için henüz, çok sakin bir kasabaymış. Dünyaca ünlü yazarlar, tiyatro ve opera sanatçıları, ressamların uğrak yeriymiş. Hala "sanatçıların" uğrak yeri aslında. Bu konuda değişen bir şey yok. Değişen tek şey "sanatçı" kelimesinden anladıklarımız:)
Sanaçı demişken iki büyük sanatçımıza getirmek isterim konuyu. Şener Şen ve Türkan Şoray, nam-ı diğer Ali Haydar ve Hanım... Akşam yemeğini yedikten sonra "köpeoğlu sana ne hatırlatıyor?" diye sordu webmaster. "Patlıcaan" dedim gayet doğal bir şekilde. Yüzündeki şaşkınlık ifadesinden "sana ne hatırlatıyor ki?" diye sorma gereği duydum. Tabii ki İkinci Bahar'ı dedi. Hanım'ın en çok yaptığı ve aynı zamanda en iyi kendinin yaptığını iddia ettiği mezeymiş. Evet Ali Haydar'la en iyi ben yaparım şeklindeki inatlaşmalarını hatırlıyorum. Ama söz konusu mezenin köpeoğlu olduğunu bilmiyordum. Benden daha dikkatli bir dizi izleyicisi olanlar mutlaka hatırlayacaklardır. Öyleyse bakalım Hanım'ın meşhur köpeoğlusu nasıl yapılıyormuş;
Malzemeler
- 4 adet patlıcan,
- 6 adet biber,
- Kızartmak için bol sıvı yağ.
Sos için;
- 3 adet domates,
- 2 tatlı kaşığı sirke,
- 1 tatlı kaşığı tuz,
- Karabiber,
- 1 küp şeker,
- 2 yemek kaşığı zeytinyağ.
Sarımsaklı Yoğurt için;
- 2 büyük diş sarımsak,
- 1 büyük kase yoğurt,
- Tuz
- Yoğurt susuzsa yarım çay bardağı su.
Hazırlanışı
- Alaca soyup küp küp doğradığınız patlıcanları tuzlu suda beklettikten sonra suyunu süzüp durulayın,
- Patlıcanları kurulayarak kızgın yağa atıp kızartın,
- Bir süzgece alıp yağının süzülmesini sağlayın,
- Bir parmak boyunda, iki parmak eninde doğranmış biberleri de yıkayıp kuruladıktan sonra kızartın ve yağını süzdürün,
- Domatesleri rendeleyip zeytinyağında kavurun,
- İçine sirke, küp şeker, karabiber ve tuz atıp bir taşım daha kaynatın,
- Sarımsaklı yoğurt için sarımsakları ezin veya rendeleyin,
- Sarımsakları ve tuzu yoğurda ekleyip iyice çırpın (gerekirse az su ekleyin),
- Patlıcanları, biberleri ve domatesli sosu derin bir kapta karıştırın,
- Karışımı servis kabına alıp üzerine sarımsaklı yoğurt gezdirerek servis yapın.
Afiyet olsun...
08 Temmuz 2019 17:11